1992 yilinda Amerikan cizgi roman piyasasi buyuk bir kirilma yasadi. Marvel'in (ve tabi DC'nin de) cizgi roman ureticilerine emeklerinin karsiligini yeterince vermemesi ve yaratici serbesiyet tanimamasi suclamasiyla 6 populer sanatci kendi karakterlerini yaratmak, yazip cizmek amaciyla Image Comics semsiyesi altinda birlesti. Bu sadece bir semsiye sirketin adiydi zira her sanatcinin bir studyo-sirketi vardi ve tum urettiklerine boylece direkt olarak sahip oldular.
Bunlar arasinda en bilinen sanatcilar olarak sanirim Jim Lee'yi ve sonrasinda da Todd McFarlane'i saymak gerek.
Bir de McFarlane'den sonra gelen Orumcek Adam cizeri olarak adini duyuruan Eric Larsen var elbette. Orumcek Adam cizeri olarak buyuk populerlik kazanan Larsen de bu yildan itibaren kendi yarattigi, yazip cizdigi Savage Dragon ile okuyucunun karsina cikti.
Image'in ilk kurulus yillarinda bu studyolarda yaratilanlardan Spawn belki de en meshuru, istikrarlisi oldu. Savage Dragon ise o yilllardan beri istikrarli bir sekilde yayinlanmasina ragmen buyuk bir cikis yapamadi bir turlu. Yillardir bu basligi cizgi roman dukkanlarinda, internet sitelerinde gormeme ragmen pek de merak etmemistim acikcasi. Kismet buguneymis.
Larsen benim okudugum ilk sayilarda o cok bilinen Orumcek Adam cizgilerinin istikrarli bir devamini sunmakta: Savage Dragon'un yuzune dikkatli bakinca Peter Parker'i, kitapdaki kimi kadin karakterlere bakinca da Larsen'in MJ'ini gormemek olanaksiz.
Peter Parker mi o ? |
MJ ?? |
Savage Dragon'a supheyle bakan atesli gazete sahibi... bir yerden tanidik ama :) |
Larsen'in cizgileri superhero genresi icin bicilmis kaftan; abartili kaslar, devasa silahlar, harika aksyon sahneleri, mukemmel gokdelen manzaralari-perspektifleri ve bol bol splash sayfalar ciziyor. Sayfalarca superhero kapismasi okumak icin birebir Savage Dragon.
Ama yine de eksik birseyler var; Dragon super guclere sahip bir polis memuru. Gecmisi bilinmiyor, hafizasini yitirmis durumda. Kostumlu super kahramanlarin ve kotulerin dolu oldugu bir evrende kotulerle mucadele ettigi kadar cevreye verdikleri zarari dusunmeyen super kahramanlarla da karsi karsiya gelmekte. Tek orjinal yonu bunu polis uniformasiyla yapmasi. Ama hepsi bu iste. Cok orjinal bir hikaye, plotlar cikmiyor Dragon'in sayfalarindan.
Zaten pek coklari halihazirda olan superkahraman evrenlerinin yetersiz bir kopyasi olmaktan oteye gecemiyor Dragon'un evreni. Busiek'in Astro City, Ennis'in The Boys, Mignola'nin Hellboy ya da Ellis'in The Authority evrenleri superkahraman turune farkli yonlerden birseyler kattilar, bu turu donusturduler ama Savage Dragon evreni bunlara yaklasmaktan oldukca uzak, oldukca yuzeysel bir evren.
Hal boyle olunca da asli varken niye kopyasini okuyalim sorusuna cevap vermekte zorlaniyor Larsen. Sonuc olarak kendine has kucuk bir fan kitlesi sayesinde bugune dek yayin hayatina devam etmis olsa da , gecen 30 yilda crossoverlarla birlikte belki 250 sayi kadar uretilmis olsa da (su aralar satislari 3-5 bin dolaylarina galiba) cok da uzayip kisalmayacak, albenisi olmayan bir eser Larsen'inki. Superkahramanlara hayran bir fanboy'un amator bir hevesle kendi evrenini yaratmasinin bir adim ilerisine gecemiyor.
Keske 'author'luga soyunmasaydi dedirtiyor, her guzel cizgisi olan sanatcinin guzel hikayeleri, orjinal fikirleri olmasi imkansiz ne de olsa.
Kapaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder