28 Aralık 2011 Çarşamba

Arkham City

Amerikan CR marketinin en buyuk iki oyuncusundan Marvel, DC'e karsi geleneksel bir ustunluge sahip. (DC'nin son "sifirdan baslama" hamlesinin getirdigi canliligin ne kadar kalici olup-olamayacagini soylemek icin henuz cok erken)


Son yillarda artan CR filmleri modasinda Marvel bu ustunlugu sinema perdesine de tasimayi bildi. Elbette bunda en buyuk etken sahip oldugu envanterin DC'ye gore daha zengin, daha cesitli ve nitelikli olmasi.


Tum bu zenginlige ragmen Marvel'in defalarca deneyip bir turlu ortaya tatmin edici bir sonuc cikartamadigi tek alan ise oyunlar. Cok uzun bir suredir oyunlarla hasir-nesir olmama ragmen vasat citasini asabilen bir Marvel oyununa rastlamadim. DC ise Batman kozunu diger alanlarda sonuna kadar kullandigi gibi bu alanda da kullandi/kullaniyor; Arkham Asylum'la baslayan, "Batman: Arkham City" ile devam eden seri tartismasiz su ana dek yapilmis en iyi CR oyunu.

23 Aralık 2011 Cuma

Fear Agent



Siberpunk'in ya da Steampunk'in ortalarda olmadigi, "yeni dalga"nin konusulmadigi
bir donem vardi bilim-kurguda; bilim-kurgunun bilimsel gerceklere uygunlugu dert etmedigi,
varolussal sorunlarla ya da "mistik" olanla da ilgilenmedigi bir donem : "altin cag"

Bilim-kurgunun altin cagi ayni zamanda cocukluk cagi idi belki de; eline bir isin silahi kapanin,
kirik-dokuk bir uzay gemisi ile "feza"da macera aradigi, her kose basindan uzay canavarlarinin firladigi pulp bir donem.

Fear Agent bu doneme gonderilen bir selam (Yazari Remender daha ilk sayidaki giris yazisinda Bilim-kurgunun temellerinin kayboldugunu ve bu doneme ait bir is cikartmak istedigini belirtiyor); isgalci uzayli irklar, ayda insa edilen ustler ve namlusunu dunyaya ceviren dev silahlar, robotlar, klonlar, zaman yolculugu, gezegenler arasi bir federasyon... Akliniza gelebilecek tum klasik bilim-kurgu temalari.

Fear Agent butun bunlari herhangi politik alt metin derdine dusmeden (kimi zaman "metin" kaygisi bile gutmeden), aksiyonu merkezine alarak pespese siraliyor sayfalarinda; Buck Rogers, Flash Gordon veya Luc Orient gibi "old school" bilim-kurgu CR'larina sahip cikarak ama cok daha vahsi, "gore" ve "Amerikan" bir formda.

Kisisel favori cizer listemin ilk siralarinda yer alan Tony Moore'un karakteri cizgiye dokmesi
ve bir cok sayisini da cizmesi bir baska artisi Fear Agent'in.

Pulp bir uzay westerni ozleyenler icin...

22 Aralık 2011 Perşembe

Krash


Cizgi Roman'in iki temel unsurudur; cizgi (image) ve metin (semboller). Bunlar genellikle ayrismis halde bulunur, tek baslarina (metinsiz, sadece cizgilerden olusan bir panel gibi) ya da birlikte hikayeyi anlatirlar.

Ama bazen oyle anlar vardir ki aradaki sinirlar belirginsizlesir/bulanir; ara formlar,
sadece CR'a mahsus melez anlatim unsurlari ortaya cikar.

CR dilinin en guclu, en estetik anlarindan bazilarini bu melezliklerde bulabilirsiniz.

Ustteki ornek yeni DC Flash'in ilk sayisindan: cam kiriklari ve cam kirilma sesinin rezonansi...

"Flash #1"

Contractors

"Fear Agent #5"

17 Aralık 2011 Cumartesi

Firestorm




Tercuman Cocuk'un 80'li yillarin basinda verdigi "Yaz Nesesi" ekindeki "Supermen" sayfalarindan hatirliyorum Firestorm'u.

Firestorm, DC'nin tum dergilerini 1. sayidan sil-bastan baslatan marketing stratejisi icinde tekrar dogan aktorlerden biri oldu. Ve de cizimleri tanidik bir isme emanet edildi: Yildiray Cinar.

Yildiray Cinar'in Digital Webbing Press'le baslayan, Image ile devam eden basarili Amerika macerasinin son duragi DC. Yeni 52 dergi projesinden birinin kendisine emanet edilmesi de basarisinin gostergesi. Super-kahraman turu icin bicilmis kaftan olan dinamik cizgileri ile yakin bir gelecekte cok daha taninan , populer bir karakteri cizmeye baslamasi da sasirtici olmamali.

Firestorm'un ilk sayfasi da yerli okuyucu icin bir surprizle aciliyor; Kiz kulesi, Galata kulesi ve Bogaz koprusu goruntulerinin ardindan demlik, ince bellli cay bardagi ve televizyon ustu danteli ile bir Turk evine konuk oluyoruz...

11 Aralık 2011 Pazar

Kahire




Kutlukhan Perker'in Amerika'da yayimlanan calismalarindan biri 'Cairo' Turkiye'de de yayimlandi; bu vesile ile kendisi ile yapilan soylesiye suradan ulasabilirsiniz:


Kitabi daha bir muddet once orjinalinden, Vertigo baskisindan okumustum.

CR nihayetinde bir hikaye ve bir de cizgi unsurlarindan olusuyor; herhangi bir eserde bunlar dengeli de olabilir birisi one cikip baskinlasabilir de. Kahire'de hikaye, kurgulanan fantastik on planin arkasinda Dogu-Bati, Islam, Tasavvuf, Teror, Filistin Sorunu gibi bir cok ciddi konuya girmek isterken -hatta "cozmek" bile isterken- dagiliyor yer yer ve kesinlikle Perker'in cizginin baskinlastigi bir CR'a donusuyor.

Daha bir cok konuda "CR nasil cizilir"i gosteriyor Perker ama buraya sadece panel kullanimindan iki ornek aldim; bir sure once ozellikle diyalog panellerinin nasil tekrarlandigindan bahsetmisitim . Perker ise diyalog panellerini yanda gorebileceginiz gibi bir sinema estetigine yaklastiriyor.



Ve panellerin ne zaman tekrarlanabilecegine dair de harika bir ornek sunuyor:






4 Aralık 2011 Pazar

Hezeyanlar

Frank Miller'in “Occupy Wall Street" icin sarfettigi sacmaliklar CR evreninde genis yanki buldu, tartisildi. Bu hezeyanlari blogunda bulabilirsiniz (http://frankmillerink.com/2011/11/anarchy)

300'de sergiledigi oryantalizmi coktan asip irkciliga ulasmis Dogu-Bati tanimlamasindan; ya da en son "Holy Terror"sacmaligindan kendisini zaten taniyoruz ama bu blog yazisinda ilgimi ceken bir baska nokta var.

Kendisini bugun vareden seyin CR fanlari ya da sinema severler oldugunu unutup gosteriye katilanlari, desdekleyenleri annelerinin evlerine geri donup "Lords Of Warcraf" (?!?) oynamaya davet etmesi... Malum bu tur oyunlarin muptelalari ile CR ya da sinema severler ("300" ya da "Sin City" gibi filmleri begenen bir kitleden soz ediyoruz) birbirlerinden pek de ayri kitleler degil.

Yemek yedigi kaba pislemek bir yerde ( eh, bi tarafi kasinan keci cobanin degnegine surtunurmus) hele bir de iphone-ipad gondermesi var ki...

2 Aralık 2011 Cuma

Astro City

Alan Moore, 86-87 yillarinda yayimlanan Watchmen'le CR'da koskoca bir turun-genrenin donusmesinde; yeniden yorumlanmasinda-yaratilmasinda en onemli rolu ustlendi belki de. Super-kahramanlar ondan sonra tam bir yapi-bozumuna ugradilar;
bir daha eskiye donmemek uzere.

Watchmen "superlerin" ve super rolu yapanlarin zaaflarina, cinselliklerine, aile yasamlarina-sirlarina, iktidar iliskilerine, sapkinliklarina tuttu fenerini. Sadece 12 sayida savas, nukleer felaket gibi ciddi konulari katman katman islerken bir taraftan da "superlerin" emekli olmalari, aile olmalari, villianlari ile kurduklari tuhaf iliskileri sundu bize.

Watchmen'den sonra ana akim super kahraman CR'lari bile kendilerini yeniden yaratiken bir de onun izinden giden, actigi kulvardan ilerleyen CR'lar uretildi: "superler"den girift, elle tutulur hikayeler anlatilabilecegi iddasini tasiyan. Aralarinda en cok takdir ettigim ise Kurt Busiek'in yarattigi Astro City oldu. (Umarim bir gun Turkce'ye de kazandirilir) Busiek zaten sektorde ana akim CR'lardan taninan bir isim; Astro City'de "superler"le beraber yasayan siradan-kucuk insanlarin, side-kicklerin, dogru yolda tutunmaya calisan villianlarin, tasra herolarinin hikayelerini anlatti.

Hem Busiek'in saglik sorunlari hem de ana akim CR'lari icin yetistirmesi gereken isler yuzunden duzenli bir yayin hayatina sahip olamadi; oldukca az sayi cikabildi.Yine de bir cok odul topladi, cok begenildi ve Watchmen'in iddiasina ciddi katki yapti. (Elbette muhtesem Alex Ross kapaklarini anmak geriyor Astro City'den bahsederken)

Watchmen'den keyif alanlara siddetle tavsiye edilir.

1 Aralık 2011 Perşembe

Action Comics


Onceleri 1 milyon dolar baraji asildiginda olay olmustu, sonra 1.5; ve en sonunda 2 milyon baraji asildi. Superman'in dogdugu Action Comics'in ilk sayisi 2.16 milyon dolara satildi.

CR diger sanatlar gibi bir yatirim araci da nihayetinde...

30 Kasım 2011 Çarşamba

Elektrik



"Elektrikli" karakterler hero olsun villian olsun; Orumcek Adam'in Electro'su, DC'in Black Lightning & Static'i ya da Boom'un Volt'u gibi hep ikici planda kalmislar, silik portreler olmuslardir. (Isimlerini yan yana koymak bile yeterli sanirim)

Oysa elektrigin iade-i itibari bir baska platformdan , oyunlardan geldi. Infamous serisi CR'lardan uyarlanmadi belki ama onlardan etkilendi, tum estetigini-formlarini kopyaladi; en elektrikli karakter Cole MacGrath'i yaratti.

Bugun artik populer kultur oyun-CR-sinema alanlarinda hic olmadigi kadar ic-ice gecmis durumda. Bu uclu arasinda geciskenlik tek bir kaynaktan degil, hepsinden her yone dogru. Infamous CR'i cikmis durumda, su an gundemde olmasa da yakin bir
gelecekte sinemaya da uyarlanabilir.

27 Kasım 2011 Pazar

Saatchi Gallery



"Anlasilmazlik buyuk bir sermayedir" Nilufer Gole, Mahremin Gocu





Sari Cizmeli Mehmet Aga


Gürcan Yurt, en cok "Robinson Crusoe ve Cuma" ve "Cabbar Baba" nin yaraticisi olarak taniniyor-seviliyor. Bir suredir de Penguen'de "Olur Oyle Bazen" isimli koseyi ciziyor.

Son 3-4 senedir freelance/contractor olarak calismaktayim.

Elbette hikayeyi anlatmayalim ama emeginin karsiligi arayan Dosemeci Muzaffer'in ekteki "freelance/contractor" anlayisi tum bir is dunyasinin verdigi is tanimini, ona yukledigi anlami, iktidar iliskilerini-cekismelerini ozetlemeye-asmaya yetiyor:
"Sari Cizmeli Mehmet Aga yani..."

(Penguen #469)

23 Kasım 2011 Çarşamba

Tekrar tekrar tek...


Bir paneli cizgi romanda tekrar tekrar gormek eskiden de sIk karsilasilan bir durumdu;
cocukken okudugum CR'larda -ozellikle degisik derecelerdeki kopya urunlerde- farkli sayfalarda
hatta bazen degisik sayilarda ayni paneli gorunce hayal kirikligina ugrar, "kandirilmis" hissederdim.

Panelin tekrar kullanimi eger belli bi baglamda, metin/kurgu geregi, herhangi bir etki yaratmak amaciyla ya da sanatsal bir kaygiyla yapiliyorsa anlasilir bir durum elbette ama sadece kalem-firca tembelligi ile yapiliyorsa sayfa uzerinde oldukca sakil duruyor.

Oysa ki CR'i cekici kilan, sinema veya cizgi film gibi anlatilardan ayiran unsurlardan biri surekli
degisen paneller ve bosluklari okuyucunun kurgulamasi.

Uzun bir suredir sektor haline gelmis olan CR uretimi, gelisen bilgisayar teknolojisi ile de
"deadline"lari kacirmamak icin kitapdaki bu eski oyuna basvuruyor. Ozellikle bol diyaloglu sayfalarda kolaycilaga kacip bir an once okuyucunun da istedigi varsayilan aksiyon sayfalarina gecmek icin ayni paneller kullaniliyor.

Ekteki alinti son donemin populer eseri, Turkce'ye de cevrilen Umbrella Academy'den.

Gabrial Ba, sanatina saygimiz var cizgini seviyoruz ama yapma boyle diyoruz...

(Umbrella Academy: Apocalypse Suite)

20 Kasım 2011 Pazar

Tenten, gunah kecisi...


Ayça Şen film dolayisiyla kosesinde Tenten'den bahsetmis (Taraf 13/11/2011)
Yazinin ana konusu film ve medya olmasina ragmen Tenten cizgi romani da payina duseni almis.

Tamam, "Tenten Sovyetler'de" komunizmle mucadele icin yaratildi ve tamam "Tenten Kongo'da" irkcilik ornegiydi. Bunlar Tenten'le ilgili en cok bilinen-tekrar edilen-tuketilen gercekler ama koskaca bir markayi, bir suru albumu yillarca surmus bir seruveni "sadece" bu iptidai ilk 2 albumle damgalamak ne kadar dogru?

Bunlari goz ardi etmeyelim-unutmayalim elbette ama pesi sira gelen onca albumu de dikkate alalim yargimiza varirken.

Paneller "Mavi Lotus" albumunden, Tenten Batililarin Cinlilerle ilgili onyargilarini siralarken...
(bir yerde gunah cikartirken - "stupid Europeans")

19 Kasım 2011 Cumartesi

Ekskalibaba

Cem Dinlenmis son donem mizah cizerlerimizden en farklilarindan biri.
Mizah anlayisi, estetigi ve kitaplasan kosesi hakkinda detayli bilgiye suradan ulasilabilir:


Ekskalibaba karikaturu ise adina Turk muslumanligi, Anadolu Islami denen veya son donem populer ekran hocalarimizdan Ihsan Eliacik'in ifadesi ile "samanizim kalintilari" olarak nitelenen konseptin tek panelle mukkemmel bir ifadesi.

Ihsan Eliacik'in bu kalintilarin ozellikle kadinlar tarafindan yasatilmasi/nesilden nesile aktarilmasi tespitine nispet yaparcasina Ekskalibaba'ya baglanan caputlar, basinda dikilen mumlar, miril miril okunan dualar

(Penguen #477)

18 Kasım 2011 Cuma

Azrail Kufreder mi?




Orhan Dundar tarafindan resimlenen "Deli Dumrul/Uruz" albumu Kultur Bakanligindan 2000 yilinda cikmis.

Arka fonlara, detaylara fazla agirlik vermeyen duru bir cizgisi var Dundar'in. Kaligrafinin ise kimi sayfalarda dagildigini, harflerin-kelimelerin balonlarla uyusmadigini da eklemek gerek.

Destanin orjinalina hayli sadik kalinmis: "Bre Deli Kavat" dahil :)

Albumun cocuklara yonelik oldugu da dusunulurse "Cilasunluk", "calmak (kilic)", "guman", "belemek" gibi agir da sayilabilecek bir kelime haznesi oldugunu soylemek mumkun.

13 Kasım 2011 Pazar

Charles Bronson


Hizir Bey Turkiye Cocuk'da yer bulan karakterlerin belki de en "orjinal"iydi. (Keske henuz album olamamis maceralari da albumlesse ve dergi sayfalarinda unutulmasa.)

Karakterin yaraticisi Talat Gureli
yer yer surprizler serpistirirdi sayfalarin arasina, iste onlardan biri:

Charles Bronson sayfalar boyu Hizir Bey'e eslik ediyor.

Elbette perde yildizlarinin CR karakterlerine model olmasina italyan CR'larindan oldukca asinayiz. (Dylan Dog ya da Ken Parker gibi)

7 Kasım 2011 Pazartesi

4 Kasım 2011 Cuma

Tanri hakkinda

Amerikan toplumu dindar bir toplum (sevgili Ateizm "preacher"imiz Richard Dawkins'e
gore Ingiltere az-cok din olayini "asmis" durumda ama Amerikalilarin durumu hala vahim)
ve bu toplumda mainstream cizgi roman Herolarinin Ateist olmasi
zor. Ateizm de Villian'lara kaliyor tabii ki:

Killgrave Tanri hakkinda paradoksal paradoksal konusurken.

"New Avengers #3"

Always with the funny!

Amerikan mainstream cizgi romanin en berbat hastaliklarindan biri
(Elbette Hollywood'un da muzdarip oldugu):

"Dar zamanlarda yapilan kotu espriler"

"New Avengers #2"



2 Kasım 2011 Çarşamba

Otobus Reklami-2








"Over 140 Different Army Careers"

Otobus Reklami-1


Kesinlikle profesyonel ordu taraftariyim ama insan birden "bir kariyer olarak ordu" reklami gorunce alisamiyor :

"Over 140 Different Army Careers"

30 Ekim 2011 Pazar

Karikatur Teroristler


CR'la "karikatur"un ayrimi her zaman net olmayabilir: Mr.Ward isbirligi yaptigi musluman teroristlerden kurtulurken... "Allah ve bakirlere saygilar"

(Iron Man #87)