'Quis custodiet ipsos custodes?'(Gozetleyenleri kim gozetleyecek?) Roma'li meshur sair Juvenal'in bir dizesi. Aslinda bambaska bir baglamda kullanilmis olsa da sonralari cok populer olmus bir alinti. Politik guc, iktidar savaslari, diktatorluk, demokrasi ve toplumu gozetleme mekanizmalari baglaminda kullanilagelen bir alinti. Bu kalip populer kultur dunyamizda cok cesitli yerlerde kullanilmis olsa da asil meshur olmasini saglayan eser tabi ki Alan Moore'un Watchmen'i: 'Who watches the watchmen'. Zaten Moore da kitabin ana temasinin ve basliginin da bu soruyla dogrudan ilgili oldugunu belirtmekte.
Watchmen'den sonra superkahraman cizgi romanlarinda bir grup maskelinin kahraman rolune soyunup kendi kurallarini dayatmasi, ele almasi bir sorun olarak durmakta. Topluma yardim ederlerse, sorunlari cozerlerse pek guzel ama ya yoldan cikarlarsa? Ya kullandiklari metodlar?Ornegin Marvel'in en guzel eventlerinden 'Civil War' da ayni soruya cevap aramakta. Bu sefer onlari kim izleceyek, denetleyecek? Bu aslinda cok cesitli bicimlerde yorumlanacak bir allegori de ayni zamanda...
Garth Ennis kendi deyimi ile super kahramanlari pek sevmemekte; yakindan takip de etmemekte. Yazarken de daha ayagi yere basan karakterleri yazmayi tercih ediyor o yuzden, uzun zaman yazdigi Punisher gibi. Ama bu demek degil ki fantastikten-paranormalden hoslanmiyor; vampirler, melekler seytanlar cirit atmakta yazdigi bazi diger eserlerde. Preacher ve Hellblazer gibi. Kostumluler soz konusu oldugunda ise oldukca supheci:
"Cogu super kahraman hikayesini anlamsiz buluyorum. Bu demek degil ki bu turde bir potansiyel yok - Alan Moore ve Warren Ellis; ikisi de insanotesi olmanin ve insanotesinde dusunmenin nasil olabilecegine dair ilginc isler yaptilar... Miracleman, Watchmen ve Supergods'a bakin. Fakat endustri okuyucunun talebini karsiladigi surece yani ayni parlak renkli kostumlu karakterler surekli ayni seyleri yaptikca - asla gercek bir gelisme goremeyeceksiniz. Bu hikayeler bitemez, bundan dolayi da hicbir zaman anlamli olmayacaklar"*
Peki bu sozleri soyleyen Ennis'in kendi super kahraman hikayesi nasil olur; elbette The Boys gibi yazilmis-cizilmis en vahsi-en gore cizgi roman serilerinden biri cikar ortaya.
The Boys evreninde Compound V denilen bir madde insanlara super gucler vermektedir ama bu maddenin uretilmesi inanilmaz pahalidir ve tek bir firma (Vought-American) bu sureci kontrolu altinda tutmaktadir. Istedigi gibi deneyler yapmakta, super kahramanlar uretmekte, bunlarla takimlar kurmakta ve uzerlerinden turlu kanallarla buyuk paralar kazanmaktadir. O yuzden superlerin herbirinin ne giyeceginden, orjin hikayesine kadar hersey uzmanlar tarafindan kontrollu bir surecle tasarlanmaktadir. (Biraz da bugunun Super Kahraman ikonlarinin sirketler tarafindan marka olarak yonetilmesine getirilmis bir elestiridir bu elbette)
Fakat disaridan boyle karizmatik, yardimsever ve ahlak abidesi gorunen superler gizli olarak inanilmaz ahlaksiz yasamlar surmektedirler. Cinayetlerden tecavuzlere, uyusturucudan her turlu sapkinliga kadar kontrolsuz bir yasamlari vardir.
Iste bu noktada yine V compaunduyla guclenmis The Boys devreye girer. CIA ile baglantili-yari resmi gorevleri superleri gozetim altinda tutmak, gerektiginde mudahale etmek ve is cigrindan cikmadan olaylari kontrol altina almaktir. Fakat Vought-American da Boys'un farkindadir ve seri boyunca sirket ile The Boys arasindaki surtusme kizisir, gerilim giderek yukselir. Seri ilerledikce de aslinda bize ilginc gelen tum bu super kahraman kavgalari, The Boys'un Marvel-DC evreninden tanidigimiz-sevdigimiz super kahramanlara "haddini bildirmesi" gibi ilginc sahnelerin altinda yatan derin hesaplasmalari ogreniriz adim adim. Bir tarafta devasa para gucuyle ve kirli politik baglantilari ile nihai amaci sadece kar etmek olmayan bir sirket, ote tarafta onlari kontrol altinda tutmaya calisan politicilar ve kanun disi yollara basvurmaktan cekinmeyen devletin gizli mekanizmalari. Ennis'in hikayeyi yazarken etkilendigini soyledigi eserlerin 50'li 60'li yillarin Amerika'sinda sirketler, mafya, devlet ucgeninde gecen kirli iliskileri anlatan kitaplar olmasi tesaduf degil aslinda.
Akla dogal olarak gelen tek soru ise basta andigimiz 'who watches the watchmen' sorusudur bu durumda. Superleri gozetleyenler tayt ve maske giymeseler de benzer guclerle donanimli The Boys'dur, ama onlar da kontrolden cikarsa onlari kim gozetleyecektir? Zira liderleri 'Butcher' eline firsat gecse butun superleri oldurebilecek potansiyelde biridir. The Boys'un eski kurucusu bile grubun simdiki lideri Bucther'dan suphelenmektedir.
Hem Marvel hem de DC'den butun populer superlere-super gruplara bazen direk gondermelerle; bazen de 2-3 degisik kahramanin amalgami karakterle ugrasir seri boyunca Ennis. Super kahramanlarin bu kadar kotu gosterilmesi baslangicta bir DC yayini ( Wildstorm uzerinden) olan The Boys'un 6 sayi sonunda bitmesi ile neticelenir. Ennis'in tabiri ile karakterlerin birbirlerine kotu seyler yaptigi cizgi romanlara tahammul edilebilir buyuk yayinevlerinde ama superlerin birbirine surekli kotu seyler yapmasi cizgiyi asmaktadir zira bu yayinevinin ana urunleridir superler. DC'den ayrildiktan sonra pek cok teklif alan yaratici ekip Dynamite'da karar kilar ; kendilerine istedikleri yaratici serbestligi saglayacak kadar kucuk ama seri bitene dek batmayacak kadar da buyuk bir yayinevi.
Iyi ki de sonuc boyle olmustur aksi takdirde ya seri bitmeyecektir ya da oldukca sulandirilmis bir versyonu zorlanacaktir.
Bakalim bu sene izleyecegimiz Amazon serisi ne kadar Ennis-Robertson yaratisina ne kadar sadik kalacak?
Kaynaklar:
*https://www.scifinow.co.uk/interviews/why-garth-ennis-hates-superheroes-and-loves-war/