28 Aralık 2018 Cuma

Asterik'ten Once

Eski Ingiliz cizgi romanlarini karistirirken rastladim bir-kac sayfasina; ilk tepkim ne kadar Asteriks'e benziyor oldu. Bir kac sayi sonra ise 'bariz Asterix'den etkilenmisler, ya da Uderzo'yu taklit etmeye calismislar'a dondu. Zira sayfalarda o donem yayinlanan butun Ingiliz cizgi roman dergilerinde oldugu gibi herhangi bir kunye yoktu. Cizgi Romanin adi 'Paladin the Fearless' olarak geciyordu, yani 'Korkusuz Sovalye':



Ingiliz cizgi roman tarihiyle ilgili yazilar yazan birkac blogda buldum sonra isin dogrusunu, cizer gercekten Uderzo'ydu. Asterix'den once, cok gencken yaptigi bir isti ve stil, konu ve cizim olarak cok ortusuyordu. Goscinny ile birlikte harikalar yaratmadan onceki bir doneme aitti cizgi roman. Orjinal adi Belloy'du. Bir baska cizgi roman ustadi Charlie senaryoyu yazmisti ve 50-58 yillari arasinda toplam 4 macera yayinlamislardi.

Bu maceralardan ikisi Ingiliz dergisi Valiant'da 62-63 yillarnda bir Anglo-Sakson kahramani olarak yani Ingilizlestirilerek - millilestirilerek yayinlanmisti (60'larda yabanci cizgi romanlara yerli isim vererek yayinlamak bize has bir sey degil  :) ) 


Sakson Superman'i
Benzer temalar icermekteydi, iki bekar erkek arkadas vardi cizgi romanin odaginda. Obeliks gibi insan ustu guclere sahip Paladin ve yasli dostu Cedric. Ortacagda gecen hikayelerde yine buyu, sovalyeler, prensesler, isgalci kabileler, korsanlar vardi.



Cedric mizah ureten bir karakterdi: dusmeleri kalkmalariyla klasik slapstick sakarliklariyla; kendini dev aynasinda gormesi, boburlenmesi ile uretilen oldukca doneme ait -simdi guldurmeyen bir mizah.


Mizahi Asteriks'le kiyaslanacak olcude olmadigindan olsa gerek dort macera sonunda Asteriks' giden yolda bir ara durak-bir dipnot olarak yayin hayatina veda etmisti. 

22 Aralık 2018 Cumartesi

Jacops'dan sonra

Jacops'un meshur eseri Blake & Mortimer'den daha once bahsetmistik:
Blake & Mortimer

Onun olumunden sonra seri iki ayri yaratici kadroyla yoluna devam etti. Bu kadrolardan birinin yazarligini Thorgal, XIII ve Largo Winch'in meshur yazari Jean Van Hamme ustlenmisti. Bu albumleri henuz bitirebildim. 




Ilk Hamme albumu "The Francis Blake Affair" benim icin tam bir hayalkirikligi zira bir Blake & Mortimer hikayesi okumak isteyen okuyucunun temel beklentisi iyi bir bilim-kugu temasi/fantastik bir kurgu gormektir. Cilgin bilim adamlari, fantastik teknolojiler, gizemli orgutler vb temalar Blake & Mortimer albumlerinin vazgecilmezi ve en hos yanidir. Maalesef oldukca guzel kurgulanmis ve anlatilmis bir casusluk-polisiye hikayesi olsa da Hamme isin bu yanini tamamen iskalanmis bulunmakta ilk albumde. Neyse ki ikinci albumde bu sikintinin farkina varmis gorunen Hamme The Strange Encounter'la oldukca guzel bir bilim-kurgu tadi yakalamis. Iki albumden olusan son Hamme calismasi "The Curse of the 30 Pieces of Silver" ise 2010'da tamalandi, ve simdiye kadarki en iyi  Blake & Mortimer hikayelerinden biri olmaya aday. Indiana Jones and the Last Crusade filminin hikayesine benzer bir tondaki son hikaye teolojinin, arkeolojinin, gizli orgutlerin harika bir birlesimi. 

Hamme bir daha Blake & Mortimer hikayesi yazmayacak galiba ama diger yaratici ekip yoluna Yves Sente yazarliginda devam etmekte. Albumlerin cizerligi ise detayli panellerle Ligne Claire'in ust duzey ornekleri arasinda:








 

16 Aralık 2018 Pazar

Preacher - Glenn Fabry kapaklari

Gelmis gecmis en iyi cizgi roman serilerinden biri Preacher'in yaraticisi elbette yazari Garth Ennis ve cizeri Steve Dillon'dir ama Preacher'i bu kadar basarili yapan unsurladan biri de Glenn Fabry'nin kapaklari kanimca. 

Fabry de digerleri gibi 2000 AD geleneginden yetismis Britanyali bir sanatci, kariyerine Slaine ve Judge Dredd gibi islerle baslamis. Ekiple tanisikliklari da o yillara uzanmakta zaten. Cizgi roman cizerligi birakmasa da kapak cizerligine yogunlasmis bir isim. 

Ennis 1991 yilinda Hellblazer'i (Amerika'daki ilk buyuk isi olan ) yazmaya baslayinca Fabry de kapaklari cizmeye baslar , bu isbirligi 1995 yilinda yayinlanmaya baslayan  Preacher'da da surer ve Fabry dizi boyunca  birbirinden guzel 75 kapaga (66 normal 9 ozel sayi) imza atar. Fabry'nin gercekci, detayli, karanlik ve vahsi kapaklari Preacher icin bicilmis kaftandir. Kapak kompozisyonu mutlaka o sayinin icerigi ile iliskilidir; kimi zaman da olup biteceklere dair ipuclari da vermektedir. 

Fabry sosyal medya hesabindan akciger kanseri oldugunu acikladi bu yil ve halen hastalikla bogusmakta, umariz hastaligi yener ve daha uzun yillar kapak cizmeye devam eder. 



















12 Aralık 2018 Çarşamba

Orumcek

Levent Cantek "Cizgili Hayat Klavuzu" kitabindaki "Bir Orumcek Adam Filmi" yazisinda kayip bir Orumcek Adam filminden bahseder, film 66 yilnda cekilmistir. Türk Filmleri Sozlugu'ndeki tek cümlelik konu özetinde, bu Örümcek Adam'ın 'polise ve bağımlı olduğu şebekeye karşı' ikili oynayan bir çeşit anti-kahraman olduğu soylenir. Eldeki bilgi bu kadar. Film bu yazidan sonra (2002) gunumuze kadar gecen bunca yilda ortaya cikmis midir , bir bilgim yok. 

Filmin konusunun bildigimiz Orumcek Adam'dan biraz farkli olmasi kaynaginin bildigimiz Spiderman degil de bir Ingiliz cizgi romani olan "The Spider" oldugu ihtimalini akla getirir. Zira digital baskilarindan anladigim kadari ile bu Britanya cizgi romani cok erken bir tarihten itibaren Ceylan dergilerinde (66'dan beri) duzenli bir bicimde yayinlanmaktadir. Ceylan dergisinin orjinal ismi "Orumcek" yerine kahramani "Orumcek Adam" seklinde isimlendirmesi de karisikligi artirir.



Donemin kendine has lezzetli diliyle: 'mucrimler ile bir curum sebekesi'


Ama filmden elde kalan tek resim orjinal orumcek adam kostumunu andirmaktadir da. Belki de ikisinin bir birlesimi soz konusu, filmi izlemeden daha fazla yorum yapmak guc. 

The Spider'in maceralari Amerika'da gecmektedir ama aslen bir Ingiliz cizgi romanidir (Sanki bu baglantiyi ozellikle vurgulamak icin merkez olarak kulandigi kalenin Iskocya'dan tas tas getirildigini belirtir). 'Orumcek' 65 yilinda Lion dergisinde dogar, uzun yillar dergide ve derginin yillik ozel baskilarinda maceralari yayinlanir. Dunyanin en buyuk suclusu olma, suc imparatorlugu kurma gibi amaclarla yola ciksa da sonralari baska kotulerle savasmaya baslar. Daha ikinci macerasinda bir baska kotunun oldurmek uzere oldugu polisleri kurtarmak durumunda kalir. Boylece bir villian-kotu olarak ciktigi yola bir anti-kahraman olarak devam eder. Super gucleri var midir tam olarak anlasilmaz, oldukca cok ve degisik arac-gerecleri vardir; kursun gecirmez giysisi, birinden gaz digerinden orumcek agi attigi iki tabancasi baslica silahlaridir. Kendisi bu gazdan bir sekilde etkilenmemektedir. Uzun, atletik ve guclu fizigi, -Uzay Yolundaki Mr. Spack'dan bile once- cizilmis sivri kulaklari, kaslari sanki bir mutant ya da uzayli oldugu izlenimi uyandirir. Bu konu acikliga kavusuturulmaz, okuyucunun hayal gucune birakilir. 

Spider'in kapaga ciktigi Lion sayilarindan biri

"Bir Orumcek Adam Filmi" yazisinda Jerry Siegal'in yaratttigi bir tip olarak gecmistir ama asil yaraticisi o degildir. Zira yaratildigi ilk iki macera Ted Cowan tarafindan yazilmistir. Superman'in yaraticisi Siegal ise issiz oldugu bir donemde Lion dergisini cikaran yayinevinin sahibini aramis, dergileri icin yazabilecegini soylemistir. Halihazirda yayinlanan kahramanlardan "The Spider" ilgisini cekmistir. Ve boylece serinin yazarligi ona devredilmistir (Ted Cowan'in zaten yazdigi bir cok baska is vardir.) Siegel Orumcege pek cok orjinal dusman yaratir. Cizerligi ise bir cok macerada  muazzam siyah-beyaz isciligiyle yillar boyunca Reg Bunn ustlenmistir.



Levent hoca bir de hakli olarak az kareyle cok sey anlatma cabasindan, herseyin "az sonra dunya infilak edebicek" havasinda gelistiginden bahseder. Haklidir zira donemin uretimi bunu zorlamaktadir; Lion dergisinde The Spider ve diger karakterlere haftada sadece iki sayfa ayrilmaktadir. Bu iki sayfa icinde hem okuyucunun ilgisini cekecek aksiyon dolu sahnelere yer vermek hem de gelecek hafta dergiyi almalarini saglamak icin iki sayfanin sonunda merakli bir sonla bitirmek gerekmektedir: "Acaba Spider bu tuzaktan kurtulacak mi?" "Acaba Spider'in plani ise yaracak mi?" tarzi sorularla biter her hafta macera. Bu da elbette maceralarin derinlesmesini engellemektedir.




Haftaya mutlaka alin! 2 sayfaninin sonu mutlaka merak uyandiran bir sahneyle bitmek durumundadir. 

"The Spider" neyse ki sadece eski dergilerde kalmadi; 2005 yilinda Titan yayinevince harika bir albumde toplandi. Butun maceralari olmasa da 4 macerasi, guzel birkac inceleme yazisiyla beraber hard-cover olarak basildi.



Kaynaklar: 

http://sinematikyesilcam.com/2014/06/pazar-yazisi-kaya-ozkaracalar-turk-orumcek-adamlar/
'Bir Orumcek Adam Filmi', Cizgili Hayat Klavuzu, Leven Cantek, 2005



6 Aralık 2018 Perşembe

The Authority - Vol 1

Daha once Superman taklitleri listesinde yer verdigimiz Apollo'nun uyesi oldugu  "The Authority" superhero grubunun ilk serisi kanimca gelmis gecmis en iyi super kahraman hikayelerinden biridir. Britanya kokenli yaraticilari Warren Ellis ve Bryan Hitch enfes bir is cikarmistir (Hitch bu seriden sonra yildizlasmistir kanimca).

Ekip ilk bakista siradan bir JLA pastisi gibi gorunse de detaylari okudukca Ellis'in senaryosuna ve karakterlerine teslim olursunuz. Ilk 3 hikaye giderek artan bir tempoyla - aksiyon dozajiyla ilerler; ilk hikayede klasik bir superinsan tehditi ikinci hikayede harika bir alternatif gerceklik -paralel dunya tehditine yerini birakir. 3. hikayede ise evrende "tanri diyebilecegimiz seye en yakin varlik"la karsi karsiyadirlar artik. 



Ellis-Hitch ikilisi 12. sayi ile zirvede final yaparlar, okuyucu mektuplari birakmamalari icin yalvariyordur. Onlardan sonra gelecek ekibin isi boyle bir performanstan sonra oldukca zordur ama bir baska Britanyali ikili bu boslugu hakkiyla doldurur, Mark Millar ve Frank Quitely (bazi sayilarda ara verseler de ) ilk seriyi bitirirler. Millar Ellis'in bilim-kurgu agirlikli harika hikayelerinin yerine oldukca vahsi-gore, ama ayaklari cok daha yere basan hikayeler yazar: "Neden superkahramanlar dunya politikasina karismazlar?" sorusuna yanit verir. Ve Authority ari kovanina comak sokunca (bir isgali onleyip ve de bir diktatoru devirip uluslararasi dengeleri altust edince) kendine belki de tanridan daha guclu dusmanlar edinir.

Quitely ise Hitchens'in superhero turu icin bicilmis kaftan uslubunun cok otesinde oldukca farkli bir uslup sahibidir, Judge Dredd dergilerindeki en vahsi sahnelerin en yetenekli cizerlerindendir. Ama ikili hakkiyla boslugu doldurur. Toplam 29 sayida ilk seri tamamlanir. 

Serinin en sevdigim kisimlardan biri ise bir JLA taklidi gibi duran ekibin karsina bu sefer bir Avengers taklidi ekip cikartmasidir Millar/Quitely ikilisinin. Hulk'tan Thor'a Kaptan Amerika'dan Demir Adama herkes vardir ekipde.




Ve cizgi roman tarihinin ana akim buyuk firmalarda kolay kolay goremeyeceginiz en vahsi sahnelerinden bazilari yasanir. 




Son olarak , hala bir-kac eksik var ama serinin hemn hemen tum kapaklari burada: