24 Aralık 2021 Cuma

Cape Horn

Cape Horn, 19. Yuzyil sonu 20. Yuzyil baslarinda Guney Amerika'nin henuz tam kesfedilmemis, jeopolitigi ise tam oturmamis vahsi bir parcasinda, Tierra Del Fuego'da gecmekte olan oldukca karisik ve surukleyici bir hikaye. 

Bolge yeni yeni olusmaya baslayan Arjantin ve Sili devletlerinin ordularinin, Fransiz askerlerinin , altin arayan maceraperestlerin, bolgede misyonerlik faliyetleri surdurenlerin, bu toprak parcasinin bilim acisindan bakir dokusunu arastiranlarin ve yerli halkin arasindaki karmasik iliskiler aginda gecen bir hikaye. 




Yazar Christian Perrissin belli ki bolgenin kolonyalizm ve kesfedilme tarihine donuk muthis bir arastirma yapmis ve bazi gercek tarihi kisilikleri olaylari ustaca hikayeye yedirmis; ornegin altin arayiligini tekelinde tutan, kendi ozel ordusunu kuran maceraperest ve yerlilere karsi gaddarligi ile bilinen bir muhendis Julias Popper'i hikayenin kilit noktalarindan birine maharetle yerlestirmis.   





Bunun disinda bolge yerlileri ustunde -bugunden baktigimizda- hic de etik olmadigi ortada arastirmalar yapan Fransiz doktor yahut orda bulunmalarinin aslinda yerlilere zarar verdigi kanisina ulasan misyoner din adamalari gibi oldukca ilginc yan karakterler bulunmakta seride. 

Cizer Riboldi ise fumetti severlerin taniyacagi bir isim, dinamik aksiyon sahnelerinin disinda bolgenin acimasiz dogasini oldukca guzel yansitmis cizimlerine. 



7 Kasım 2021 Pazar

Adam Eterno

Ingiltere cizgi roman tarihi gercekten enteresan kahramanlarla dolu, en ilginclerinden birinden (The Spider) daha once bahsetmistik (https://paneller.blogspot.com/2018/12/orumcek.html). Adam Eterno da benzer donemlerde cocuklar icin yayinlanan cizgi roman dergilerinde dogmus bir karakter. (Once Thunder arkasindan Lion ve Valiant dergilerinde 70'ler boyunca yayinlanmis) 

Ortacagda bir simyacinin ciragi iken simyacinin hazirladigi iksiri acgozlulukle hazir olmadan icen Adam Eterno ustasinin kendisini lanetlemesiyle olumsuz bir insana donusur. Artik olmeyen, hicbir silahin zarar vermedigi biri olmustur. 



Zaman icerinde degisik cografyalarda-degisik zaman dilimlerinde belirmeye baslar, kendini surekli belali isler icerisinde bulur. Onceleri bunun tadini cikarsa da insanlar tuhaf ozelliklerinden dolayi surekli onu dislamaktadirlar. Bu bitmeyen hayati sona erdirmek icin altin silahlar pesinde kosarken (Onu tek oldurebilecek sey altindan yapilis bir silahtir) yasadigi bir macera sonunda insanlardan takdir gormesi sonucu bundan sonra insanalara yardim etmeye karar verir. Kotu adamliktan iyi adamliga zamanla yavas yavas evrilen bir yolculuktur onunki. 

Bu ilginc karakterin toplanmis eski maceralari nihayet yayinlanmaya basladi. Surekli degisen cizerler arasinda Solano Lopez gibi ustalari gormek de cok enterasan. 





Not: Adam Eterno pek cok ingiliz kahraman gibi ulkemizde de kisa da olsa yayinlanmis (bu sefer orjinal ismiyle). 

  

 

23 Ekim 2021 Cumartesi

Asterix - Griffin

Yeni Asterix albumu nihayet 20 dilde yayinda ve yeni yaratici kadronun simdiye kadar cikardigi en iyi album oldu kanimca. 



Album, Sezar'in esrarengiz bir yaratik olan aslan govdeli kartal basli-kanatli Griffin'i yakalamak icin gonderdigi birligin hikayesiyle baslamakta. 


Birligi yonlendiren ikili ise biri kanitlara, belgelere hareket eden ve metodolojiye onem veren bir bilimadami ( elbette o zamanin sartlarina gore ) Cartographus, digeri ise icgudulerine ve kaba kuvvete onem veren, hayvanlarla dogusmekte maharetli bir gladyator Vainglorious. 




Bugune kadarki albumlerde pek cok antagonist gorduk, Galya ekonomisi karistiran ekonomistlerden, ajanlara, mimarlara. Klasik Asterix albumleri biraz da bu rakipler yuzunden guzeldiler. Bu villianlarin baska bir albumde tekrar karsimiza cikmasi gibi bir gelenek yok ama bu ikilinin baska bir macerada yer almasina hayir demem sahsen, aralarindaki enerji Asterix-Obelix'in enerjisine yakin. 

Albumun en guzel surprizi ise gectigi cografya ve kavimler. Kucukken Asterix tum dunyayi dolasirken  donemin Turki kavimleriyle karsilasmasini hayal ederdim (eh -arada bin yil olsa da- bir taraftan da Karaoglan okuyoruz) Sonuda meshur ikilimizi elinde davuluyla bir samanla konusurken, bir yurt icinde kimiz icerken , at ustunde steplerde macera pesinde kosarken gorebiliyoruz. (Her ne kadar albumun misafir kavmi donemin Irani halklarindan olup sonradan slavlasan Sarmatianlar olsa da) 




Cizgileriyle ve Griffin soylencesinin tarihi kokenlerine saglam bir sekilde yaslannan hikayesiyle dort dortluk bir album. 

16 Ekim 2021 Cumartesi

Adamov - Dayak

Adamov kanimca Frankofon cizgi roman dunyasinda adi Moebius veya Enki Bilal ile anilmasi gereken en buyuk ustalarindan biriyidi; lakin Frankofon dunya disinda onlar kadar taninanmadi-sevilemedi. Eserlerinden bazilari Ingilizceye cevrilmis olsa da cogu Heavy Metal dergisinin sayfalarinda kaldi, kucuk bir okuyucu kitlesine hitap edebildi. Yalnizca bazi eserleri albumlesti. 


Dayak, ustadin 1993–1997 yillari arasinda 3 sayi olarak yarattigi bir bilim kurgu serisi. Apokaliptik bir dunyada yeni Addis Ababa isimli devasa bir sehirde gecen mistik ogelerle bezeli enteresan bir hikaye; yalnizca siyahilerin hayatta kaldigi bu dunyada tek basina kaldigini sanan bir beyazin (aslinda bir de kardesi olan) Dayak'in yolculugu. Afrika dinleriyle, renkleriyle, buyuleriyle futuristik bir teknolojinin harmanlanmasi.  Hikayenin guzel olmasinin disinda asil buyuleyici olan Adamov'un cizgileri: 







Hikayenin sadece ilk sayisi bir albume donusmus geri kalan iki sayisi ise Heavy Metal sayfalarinda kalmis durumda. 




7 Eylül 2021 Salı

Eski Topraklar

'Les Vieux Fourneaux' son donemlerde yayinlanan Bande Desinee serilerinden en populerlerinden biri. 2014'de baslayan yayin 6 albume, oldukca yuksek satis rakmalarina ulasti bile. 


Albumler cocukluklarindan beri yakin arakadas olan Pierrot, Mimile ve Antoine'in 70'li yaslarda, artik iyice ihtiyarlamis olduklari, hayatlarinin son donemlerindeki maceralarini icermekte. Bir cizgi roman kahramani olarak yaslilarin hikayesi ilk basta siradisi gelse de kahramanlarin renkli karakterleri ve albumlerin harika cizgileri bu supheyi hemen dagitmakta. Bu grubun yeni maceralarini takip ederken buna baglantili olarak sikca cocukluklarina ve gencliklerine de flashbacklerle donmekteyiz; dostluklari, eski asklari , kavgalari ve buyuk sirlarina... Albumlerin estetik olarak zirveye ciktigi yerlerden bazilari ise bu gecmise gidis gelis anlari zaten. 



Albumler bu 3'lu disinda zengin bir kadroya sahip, her albumde yeni karakterler kadroya eklenmekte. Uclu ise yaslanmis olmalarina ragmen iclerindeki yasam atesinden hicbirsey kaybetmemis durumda. Antoine olmus karisinin yillar once kendini aldattigini ogrenince cilgina donecek kadar enerji sahibi. Pierrot hala "establishment" dedigi sisteme her firsatta comak sokmaya calismakta... "Ne Gozler Ne de Sahipler" sloganiyla kurduklari gorme engelli ve yaslilardan olusan ekibiyle -dinazor dedigi klasik sol orgutlenmelerin eylemlerinin disinda- daha yaratici, yapi bozucu sabatojlarina devam etmektedir. 


Genel olarak ilk uc albumden secilen materyellerle -ve eklenip cikartilan detaylarla- yapilmis bir de filmi var serinin; cizgi romanin basarisini tekrarlayamasa da eglenceli bir yapim: 






12 Haziran 2021 Cumartesi

Gypsy

Gypsy, Marini'nin Scorpiondan da Roma Kartalindan da once yarattigi en erken donem calismalarindan biri. 90'larin basinda yaratilan karakterin araliklarla devam eden 6 macerasi var. Bunlarin bazilari Heavy Metal dergilerinde Ingilizce olarak basildi, bazilarin ise mustakil kitaplari oldu ama sonunda 6 macera bazi ek sketchlerle birlikte harika bir omnibus cildiyle toplandi. 



Gypsy'nin hikayesi yakin gelecekte cevre felakatleri yuzunden hava ve deniz tasimaciliginin durdugu, bu yuzden tum dunyanin tasimaciliginin dunyayi saran devasa otoyollarda buyuk tirlarla yapildigi yakin bir gelecekte gecmekte. Bazi ekonomilerin ve devletlerin coktugu bu dunyada C3C ismiyle anilan bu otoyol agi organize suc cetelerinin, kadim gizli occult orgutlerin ve devasa sirketlerin mucadele ettigi bir sahne haline gelmis durumda. 



Tiriyla bu yollarda tasimacilik yapan Gypsy'nin kendisi ise yaratildigi 90'larin ruhunu tasimakta. Agzi kalabalik, cok dusunmeden hemen harekete gecen, belayi adeta ceken karakterimiz o yuzden Tango ile Cash'in Cash'ini yahut yine o yillarin Mel Gibson veya Bruce Wiles karakterlerini andirmakta. Maceralarda kendisine kimi zaman kazandigi paralarla yatili okullarda buyuttugu kiz kardesi, kimi zaman gecmisinden gelen kimi dostlari veya 'buyucu' gibi esrarengiz karakter eslik etmekte. 



Cok ahim sahim bir hikaye olmasa da (ornegin buyucunun 'revoke' ettigi -cagirdigi cin isimlerinin bazi tarikat kuruculari olmasi hikayenin kaleme alinmasindaki yuzeyselligi gosterse de) Marini'nin harika cizgileri ve renkledirmesi, hikayelerin surekli devinimi, mizah ve aksiyon dengesi  hikayeleri rahatlikla okutuyor. Daha pek cok macera yasabilecek bir mini-evrene ve zengin karakterlere sahip Gypsy'nin devami gelir mi bilimez ama hikayelerin ucunun acik biraktildigi ortada. 







2 Mayıs 2021 Pazar

Papyrus

Modern Egyptology'nin baslangici -Ortacaglardaki bazi iptidai girisimleri saymazsak- genelde Napolean'un Misir seferine ve bu sefer sirasinda beraberinde getirdigi bilim insanlarina baglanir. Zaman icerisinde Hiyerogliflerin cozulmesiyle ve Piramitlerin arastirilmasiyla insanoglu Misir'in zengin mitolojisinin, tarihinin ve muhtesem mimarisinin kapisini aralamaya baslar. Bu surec icerinde kesfedilenler elbette hizla populer kultur urunlerine sizar. 

Mumyalar, Misir Tanrilari, piramitlerin sirlari bugun bir Grek mitolojisi yahut Norse mitolojisi kadar olmasa da yine de populer kulturun her alaninda siklikla karsimiza cikan motiflerdir. Ornegin mumyalar onceleri romantik bir yaklasimla ele alinmisken 20.yuzyil ortalarindan itibaren klasik korku turune eklemlenir, klasik canavarlar takimin bir uyesi olur. 

BD'lerin Fransa'nin tarihi baglari olan Misir'a kayitsiz kalmasi dusunulemez elbette, en basindan beri pek cok BD kahramani Misir'da gecen maceralar yasar. Hem Tintin hem de Asterix'in ziyaret ettigi ortak cografyalardandir (Tintin 34'de Asterix 65 yilinda).  


Ama bir BD kahramani vardir ki tum maceralari Misir'da gecmektedir.  De Gieter'in Spirou dergisinde 1974'de yarattigi Papyrus firavunlar doneminde gecen bir seridir. Kahramimiz Papyrus genc bir balikciyken tanrilar tarafindan kendisine verilen buyulu kilicla firavanun kizi Theti-Cheri'yi butun kotuluklere karsi korumaya baslar. 




Bu BD klasiginin simdiye kadar 38 albumu cikti ve bunlardan sadece 6 tanesi Ingilizceye cevrildi. Albumler icin De Gieter'in arastirmaciliginin hakkini vermek gerek, hemen butun albumlerde Misir mitolojisi, tarihini piramitlerin ve diger Misir yapitlarinin mimarisi hakkinda yogun bir arastirmanin yapildigi ortada. Hatta cesitli yapilarin hangi durumda ne zaman kesfedildigine dair gunumuze dair dipnotlar da yeralmakta albumlerde. Kurgusal maceralarda gercek tarihe ait bu notlar oldukca ilginc. Ama ayni seyi cizgisi ve mizahi icin soylemek pek de mumkun degil, doneminin rakiplerinin arasindan siyrilip daha meshur olamamasinin bir nedeni de bu elbette. Albumler ornegin klasik bir Asterix macerasinin hem mizah hem de cizgi olarak cok uzaginda. Yine de surekli devinim, kovalamaca icinde gecen hizli tuketilebilcek sevimli maceralar.  








 



26 Mart 2021 Cuma

Manuel Montano

Ispanyol ustalardan Prado'nun cok keyifli bir calismasi Manuel Montano. 




Kahramanimiz Montano derbeder, daginik, cirkin ve itici diyebilecegimiz bir dedektiftir. Bu ozellikleri ve surekli giydigi pardesusuyla donemdasi Peter Falk'un unutulmaz karakteri Komser Columbo'yu andirsa da Columbo en azindan gercek davalar-problemler cozmektedir. Montano ise kimi zaman burnunu soktugu karmasik vakayi daha da karmasik hale getirir kimi zaman ise aslinda hic olmayan bir problemin, hayallerinin pesinde kosmaktadir. Yer alti dunyasindan kendisi gibi kenarda/disarida yasayan bir cevresi vardir.   

Bu hayal hali Prado'nun cizgilerine de yansir; sehrin ayrintilarini gordugumuz arkaplanlarlarda perspektif kaybolur; binalarin birbirlerine egildigi ruyavari bir atmosfer yaratilir.  



Prado bir radyo programindan esinlenir karakteri yaratmak icin, yapimiciyi arayip izin ister ve boylece 1988 yilinda  Cairo dergisinde yayinlanir. 





8 sayfalik hikayeleri toplanir ve albumlesir, pek cok dile cevrilir. Heavy Metal dergisi de genel olarak yayinladigi fantastik ve/veya bilim-kurgu eserlerin yaninda icerik olarak oturmasa da Montano hikayelerini Ingilizce olarak yayinlar. 


 




13 Mart 2021 Cumartesi

Aama

Aama yazar ve cizer Frederik Peeters'in 4 ciltlik harika bir bilim-kurgu serisi. Isvicre'li Peeters'i BD gelenegi icinde degerlendirmek yanlis olmaz saniyorum. 






Transhumanism oldukca uzun bir gecmisi olan bir dusunce akimi ama ancak gunumuz teknolojisiyle (hem data isleme, bilgisayar hem de biyoloji alanindaki ilerlemelerle) pratik olarak bir zemine oturabilecek bir akim. Bu alanda ilk olmasa da Musk'in Neuralink sirketiyle domuzlarin beynine takilan norolojik aktiviteyi izleyen aygitla yaptigi "gosteri"nin oldukca ilgi cekmesinin nedenlerinden biri de bu. 

Iste hikayemiz insanlarin gene-editing ve yapay secilim olmadan cocuk sahibi olmadigi, ve erken yasta vucutlarina yerletirilen implantlarla yari cyborglastigi transhumanist bir cagda gecmekte. Ama butun bu teknolijik ilerleme sosyal siniflar arasindaki farki kapatmaya yetmemistir, zenginler yine en iyi imkanlara ulasirken parasi olmayanlar ucuz implanlarla yetinmektedir. Bu kesmekes arasinda hikayaminiz kahramani Verloc Nim eskiye ozlem duyan bir avuc insandan biridir, sisteme entegre olmayi implant takmayi , cocugu olurken de gene-editing ve secilimi redeetmistir. Basili-fiziksel kitaplarin nadir objeler oldugu bu cagda kucuk bir kitapci isleterek yasamini surdurmeye calismaktadir. Oysa kucuk kardesi ise kendisinin tam tersine sistemin bir parcasi olmus, en onemli sirketlerden birinde yukselmistir.



Victor Nim kardesi yuzunden kendisini hic ilgisi olmadigini dusundugu bir maceranin icinde bulur. Bu yonuyle hikayemizin kahramani bana biraz kendini kozmik bir hikayenin odaginda bulan Incal'i cagristirdi. 

Victor Nim'i cyborg bir goril olan yol arkadasiyla hafizasini kaybetmis bir helde bir gezegende buluruz ilk sayfalarda, sonrasinda flashbacklerle ve tuttugu gunluklere kucuk kitapcisindan o anki haline nasil geldigini adim adim kesfetmeye baslariz. 


Aama milyonlarca nano parcaciktan olusan yapay bir bilinc, bir deneydir. Gorunurdeki amaci evrimi hizlandirilmis bir sekilde simule etmektir ama deney mi kontrolden cikar yoksa gorunmeyen bir amac mi vardir ? Insanoglunun evrim surecinin bir sonraki asamasina dogal olmayan bir tekno sicrama mi , yoksa insanligin sonu mu olacaktir ? Peeters bu sorulara yanit ararken hikaye alttan alta her asamainda evrimi de islemekte ve aslinda baska sorulara yanit aramaktadir: evrimin bir dogrultusu ve bir nedeni var midir? Insanoglu ve bilinc seviyesi kacinilamz bir sonuc mudur ? Bir sonraki asamasi nedir ? 

Peeters'in cizgileri ise bana yer yer yapay-zorlama gelse de Aama ve yarattigi dunyayi, hizlandirilmis evrimi renkli bir bicimde isledidi kareler oldukca etkileyici. 





27 Şubat 2021 Cumartesi

Torpedo

Sonunda Torpedo hakkinda kalem oynatabilecek kadar macerasini elde edebildim ve okudum, en azindan mustakil bir basligi olsun: 

Torpedo lakabiyla bilinen Luca 20. yuzyilin ilk yarisinda Newyork'a akin eden sayisiz gocmenden biridir ve kiralik katil olarak calismaktadir. Baba gibi filmlerden yahut Sopranos gibi dizilerden asina oldugumuz organize, devasa mafya teskilatinin bir uyesi degil de -kimi zaman onlar icin calissa da- daha cok bagimsiz olarak parayi verenin isini gormektedir. "Torpedo" ismi de zaten doneminde kiralik katiller icin kullanilan argo bir tabirdir.    




Kendisine ait birkac ilkesi-ahlak dusturu olsa da bunlar meslegiyle ilgilidir ve genel olarak inanilmaz ahlaksiz-kotu adamin tekidir (serinin ilk cizeri Alex Toth tam da bu nedenle; bu kadar kotucul ve kara-mizah yuklu seriyi cizmek istemedigi icin birakmistir) yardim ettigi adam parasini odeyemeyince  karsilik olarak kizina tecavuz etmekten cekinmez ornegin. 

Bilegi kuvvetlidir kuvvetli olmasina ama her karsisina cikani devirecek kadar da becerikli degildir, dayak yedigi yahut vuruldugu da cok olur. Zeki olmasina zekidir, kolayca alt edemecegi bir dusman yahut kalabalik bir grupla karsilastiginda seytanca planlar yapmaktan geri durmaz ama bu alanda alt edildigi de olur. Serinin mizahi genele olarak Italyan cizgi roman geleneginde oldugu gibi yardimcisi Rascal'in uzerinden uretilse de Torpedo'nun komik durumlara dustugu anlar da az degildir. 

Maceralar genel olarak aldigi isler, yahut kendi basina planladigi islerle ilgilidir. Bunlar ekseriyetle kisa, 8-10 sayfalik olmasina ragmen arada uzun 30 sayfalik hikayeleri de vardir. Kimi zaman ise cocuklugunun gectigi Italya'ya, ailesinin karanlik gecmisine isik tutan maceralar yahut bir cocukken geldigi Amerika'ya ilk genclik yillarina donup karakterin koklerini, gecmisini ve gelisimini daha yakindan tanima firsati buluruz.

 



IDW yayincilik tum maceralainin toplandigi seriyi 5 cilt olarak Ingilizce basti ama bugun bu ciltlerin -ozellikle bazi sayilarini- bulmak neredeyse imkansiz.


Fransizca yayini ise yine sert kapakli olmasina ragmen 15 ince ciltlik bir seriyle tamamlanmis durumda.




Ama bu serinin en buyuk farki tum maceralarin renklendirilmis olmasi. Acikcasi renklendirilmis kapaklar bir harika olsa da Abuli'nin bir kac kalem darbesiyle yarattigi siyah-beyaz atmosferi hikeyelerin renklendirilmesine tercih ederim.