24 Temmuz 2022 Pazar

Frank Cappa

Ilk Cappa hikayemi eski bir Heavy Metal dergisi sayfalarinda okumustum, Cappa'nin bir flashback'le acemi bir foto muhabiriyken meslegi ile ilgili en buyuk dersi nasil aldiginin hikayesiydi. ( Ispanyol yazar-cizerlerin dergi sayfalarini doldurdugu yillar olmasina ragmen maalesef derginin genel fantastik/bilim-kurgu hikayelerine/cercevesine uymadigi icin olsa gerek baska bir Cappa hikayesi yayinlanmadi Heavy Metal dergisi sayfalarinda) 

Ustasi rolundeki Orson Welles gorunumlu Jack ona mesleginin dersini ogretiyordu, en kanli en vahsi en acimasiz catismanin ortasinda bile bir muhabire dusen mudahele etmek degil haberi ve gercegi belgelemekti. Kisa ve carpici bir hikayeyedi, savasin-olumun korkunclugunu bu kadar kisa bir sayfa sayisina ve bu denli muhtesem cizimlerle verebilmek Sommer'in ustaligiydi. 

“Dunya cilgin bir yer ve senin isin onu duzeltmek degil; sen bir politikaci da degilsin Mesih de! Sadece insanlari neler olup bittigine dair bilgilendirmen lazim... ve sonra da nasil tepki vereceklerini beklemen gerek" 



 

Bu hikayeden sonra diger hikayelerini toplamaya okumaya calistim, Cappa Ingilizceye ve Turkceye pek cevrilmemisti. Elime gecen diger dillerden albumlerle yetindim. Okudukca aslinda bu kisa hikayenin Cappa'nin son hikayelerinden biri oldugunu ogrendim; cagdasi diger ispanyol cizgi romanlari icin dergi formatinda dogdugu icin de olsa gerek kisa hikayeleri vardi ama uzunca olanlar da vardi. Siyah beyazin ustasiydi yaraticisi Sommer ama ilerleyen yillarda maceralarda harika renklendirmeler de yapmisti. 

Yersiz-yurtsuz, ulkesiz, humanist ama tanik oldugu savaslarda her zaman ister istemez taraf da olan bir muhabir yaratmisti Sommer. Afrikada kolonyalizimin cizdigi anlamsiz sinirlar icin savasan ordularda zorla silah altina alinan kabile savascilarindan birine denk gelmisti; askerden kacan ve yasadigi koye donmek icin gozunu kirpmadan adam da olduren bu adami komutanlarina teslim etmemeyi denemisti. Yasadigi kitanin Afrika oldugundan bile habersiz olan, kendi koyunden baskasiyla ilgilenmeyen, kabilenin buyucusu babasinin tilsimiyla olumsuz olabilecegine iman eden  bu adam Cappa'ya gore medeniyetin temas etmedigi belki de son Afrikaliydi. 

Kendisine 'dunyanin en onemli savas muhabirisiniz. Bu acaba savasi sevdiginizden dolayi mi' diye soran askere verdigi cevap manidardi: "Aksine , nefret ediyorum. Ama ilgimi de cekiyor cunku insanlari oyle ektrem durumlara sokuyor ki , insanlari oyle donusturuyor ki insanlarin muktedir oldugu tum iyilik ve kotulugu ortaya cikariyor: En medeni insanlar arasinda sinirsiz fedakarlik orneklerinin yaninda inanilmaz gaddarliklar da gorebiliyorsunuz."   




Bu cumleler Sommer'in bir soylesisindekilerle ortusmekteydi :

Hayat, dunya, yaratilis bir bulmacadir, bir kollaj, heterojen elementlerin kumelenmesi... en azindan gorunuste. Insan bu kaos icerisinde caresizce varolusunun mantikli aciklamasini arar. Bu arada hersey binbir renklidir, absurddur, tutarsiz, acimsiz ve vahsi bir karabasandir... ama guzeldir de. Bu guzelligin gizemidir kendimizi oldurmemizi engelleyen, kaleydoskopumuzu etrafa cevirmemizi ve birgun anlamlarini anlayabilecegimiz sahneler gormemizi  saglayan....    

Sommer bu hayata bakisini cizgi romanin her sayfasina yedirir. Savasin ortasinda bir kabusdur ama ayni zamanda guzeldir Cappa'nin dunyasi. Doneminin buyuk ustasi Pratt'in etkisi aciktir sayfalarda, Cappa sanki Corto'nun yarim asir sonra yasayan kuzeni gibidir. 

Yuzunu Robert Redford'dan odunc alan Cappa ismini -meslegi gibi- ise gectigimiz yuzyilin en buyuk savas muhabiri sayilan Capa'dan alir. 


Capa'nin harika bir yasam oykusu Sirtlan yayinlarindan cikmisti; belki de beraber okunmasi gerekir Cappa hikayeleri ile. 



Donemin en buyuk catismalarinda en on safta yer alan Capa da bir savas muhabiriydi ve Sommers'in karakteri gibi vicdani olarak bir taraf secmekteydi her catismada. Aslinda Macar asilli olmasina ragmen surekli seyahat etmis, yarattigi Capa ismi-markasi ustune yapismis bir yersiz yurtsuzdu. Ve yine Cappa gibi ayni suclamayla karsi karsiya kalmisti: askerler savasirken, olurken-yaralanirken o onlar uzerinden onlarin fortograflarini, olumlerini-yaralanmalarini satarak geciniyordu ve sohret sahibi oluyordu. 




Sommer'in gercek Capa ile yollarinin kesismesi sadece yarattigi karakter uzerinden olmaz. Capa'yi meshur eden ilk fotograflardan biridir Ispanyol ic savasinda 1936'da cektigi 'The Falling Soldier'. Oldukca tartismali bir fotograftir. Kimilerine gore Capa degil daha sonra Ispanyol ic savasinda olecek olan sevgilisi Gerda cekmistir fotografi, yahut Capa askere poz verdirirken onu acik hedef yapmistir veya soylendigi yerde cekilmemistir. Fotograf ustundeki tartismalar bitmez ama Capa bir kez meshur olmus ve fotograf da tarihe gecmistir bile. Sommer'in cocuklugu-gencligi de Ispanyol is savasinin golgesinde gecmistir. 



Bugun "fakenews" caginda -hele Rusya'nin Ukranya isgali gibi bir catismada- gercek-saglikli haberlere ulasabilmenin degerini bir keze daha anladigimizin zamanlarda Sommer'in basyapiti hic eskimeden yaslanmadan bir klasik olarak onemini korumakta. 

Cappa, Nikaragua hikayesinde Amerikalilarin geride biraktigi fasist Somoza rejimine karsi direnen Sandinista gerillalarini haberlestirmektedir. Hepsinin amaci ozgurluktur lakin hepsinin gonlunde aklinda baska bir ozurluk tanimi vardir. Sommers'in hikayesi dikta yikilsa bile insanoglunun asla gercek ozgurluge erisemeyegi alt mesajini da icermektedir. Olabildigince karamsardir (Nikaraguanin sonraki yillari onu hakli da cikarir). 

Din, politika... Hersey prensipte iyidir lakin iktidar sehveti ugruna manipulayona ugramaktan kacamaz. Bir ideolojiyi yahut otekini ( iyi yahut degil) kullanan klikler olusur ve digerlerini manipule eder ve sonunda domine etmeye devam eder. 

Sommer, Cappa'nin Nikaragua macerasini gercek bir muhabir olan Bill Stewart'a saygi notuyla bitirir. Nikaragua'nin en tehlikeli doneminde muhabirlik yapan Bill Stewart'in Somoza rejimi tarafindan katledilmesi rejimin yikilisini hizlandirmistir. Biz de Bill Stewart'in sozuyle bitirelim. "Butun savaslar yasli adamlarindir, ama genc insanlar olur."