9 Temmuz 2012 Pazartesi

Dredd





Ne Orumcek Adam ne de Batman... Sezonun bekledigim tek CR uyarlamasi yeni Judge Dredd filmi. 

UK'in medar-i iftihari, yigit evladi Dredd'in belki Stallone'un uyarlamasi sayesinde bilinirligi artti ama ayni zamanda asla hakkettigi bir sinema uyarlamasina sahip olamadi. 

Bu seferki denemeden umitli olabilmenin tek nedeni ise karakterin yaraticilarindan Carlos Ezquerra'nin filmin yazarlari arasinda olmasi.   

Bekliyoruz...

1 Temmuz 2012 Pazar

Wardog









Ingiliz CR'inin, ozellikle 2000 AD yayin grubunun en cok isledigi en sevdigi konsept distopik bir gelecek tasarimidir. Bu temayi evirip cevirip isleyen onlarca hikayeden - karakterden biri Wardog; Judge Dredd evrenine cok yakin bir evrende kurgulanmis siradan bir bilim-kurgu. 

Dab Abnett'in kisitli dergi sayfalarinda anlatmaya calistigi hikayeye ture uygun dinamik bir cizgi-renklendirme eslik etse de album ture yeni bir sey katmaktan uzak kalip vasati asamiyor maalesef.  


21 Haziran 2012 Perşembe

Watchmen'in Suyu

Sonunda bu da oldu, yillardir Watchmen uzerinde suren Moore-DC mulkiyet tartismasinin bir anlami kalmadi. DC bu CR'i yaraticisinin tum itirazlarina ragmen diger piyasa CR'larina benzetmekte bir sakinca gormedi. Moore'in degimi ile "kendi icinde bir butunlugu" olan Watchmen'in oncesi anlatilmaya 
basladi -sonrasi da sirada- 



Yeni CR'lar icin biraraya getirilen kadro muthis, buna diyecek birsey yok. Fanlarin merakini gidiklayacak surukleyici bir is cikaracaklarindan da eminim, lakin yapilan -endustrinin, sistemin kacinilmaz geregi olsa da- mide bulandirici. CR tarihinin mihenk taslarindan olan eser simdi yaraticisinin zihninde olusturdugu butunlugunden kopartilacak, spin-offlar crossoverlar derken cogaltilacak, cogaldikca dagilip tum esrarini kaybedecek. Elbette bu cogalma-yayilma esnasinda eserin mesajinin unufak olacagini da kestirmek guc degil.  


23 Nisan 2012 Pazartesi

Konusma Balonlari


CR dilinde konusma balonlarindan devam edersek; sadece konusma balonunun fontlari ve renkleri degil balonun sekli de onemli bir dil unsurudur: 

Thor #3
Yukaridaki ornekte Thor'un runik karakterlerle konusmasina karsin Ironman'in konusma balonlari icin kirmizi bir renk tercih edilmis olmasi; ayrica balonun alisilagelmis yuvarlak seklinin yerini de dikdortgene yaklasan bir forma ve koseli-keskin oklar birakmis olmasi Ironman'in mekanik-robotik sesini okuyucaya iletir.   

22 Nisan 2012 Pazar

CR Fontlari


CR dilinde bir baska onemli unsur da konusma balonlarinda kullanilan fontlar ve renklerdir. (Konusma balonlarinin sekli de diger bir unsurdur elbette) CR evrenindeki sesleri algilamamiza yardimci olur degisik font ve renkler; sesleri duz bir metinden ayirip nasil duymamiz gerektigine katkida bulunur: 

Thor #2

Yukaridaki ornekte Thor’un bir konusmasi var; elbette bir Asgardian olarak diger insanlarla ayni ses tonunu cikarmasini, bir Norse Tanrisi olarak siradan insanlarla ayni aksana sahip olmasini dusunemeyiz. Karakterin tarihine ne kadar vakif oldugunuza bagli olarak da kullanilan farkli font sayesinde (runik karakterlere benzeyen bir fontla) bir Asgardian’in nasil konustugunu az-cok tahayyul edebiliyoruz.

Yeri gelmisken, Thor’un en orjinal ozelliklerinden biri de kullandigi Ingilizce’dir. Elbette okuyucunun sozluklere muhtac kalmadan anlayabilmesi icin tamamen Germenik bir Eski-Ingilizce kullanilmaz ama bazi kelimeler ve cumle yapilari bunu andirir bicimde egilir-bukulur. Keske bunlar (ses tonu-kullanilan Ingilizce ve aksan) filme de biraz yansiltisaydi. 




18 Nisan 2012 Çarşamba

MG Convertible



Clifton, Ingiliz olma durumundan espri uretebilmek icin elbette klise olarak tanimlayabilecegimiz davranislar ve objelerle donatilmistir. 70-80’lerde donemin algilarina gore uretilen panellere gunumuzde bu gozle bakmak ilginc sonuclar verebiliyor:


Bunlardan “5 cayi icme” gibi bazi klisler surse de degisen zaman, globallesme ve uluslararasi ekonomik iliskiler sonucu Clifton’un bir turlu vazgecemedigi klasik Ingiliz araba markasi MG once iflas bayragini cekti sonra bir Cin markasi oldu.

15 Nisan 2012 Pazar

Orbital



Son donemlerin en basarili bilim-kurgu serisi Orbital; Cinebook yayinevi sayesinde Fransa'da su ana dek yayinlanan dort sayiyi da Ingilizce olarak takip edebilme sansini buldum.

Sinema ve televizyonun modern bilim-kurgu klasikleri Uzay Yolu, Yildiz Savaslari ve Alien serilerinden yapisal pek cok unsur alan, bunlari kulturler arasi gerilimler, diplomasi, ekonomi ve din gibi unsurlarla harmanlayip guzel bir hikaye olusturabilen bir seri. Yaratici ekibi yazar Sylvain Runberg ve cizer Serge Pelle cok basarili bir uyum-performans yakalamis durumda ve CR tarihine gececek ikililerden olacaklar bunu surdurebilirlerse.

Seri simdiden pek cok dile cevrilmis durumda ve yeni albumler, `spinoff`lar bekleniyor. Umarim yakin zamanda Turkce'ye de kazandirilir.

13 Nisan 2012 Cuma

Clifton


Bugune kadar 21 albumu yayinlanmis Fransiz-Belcika ekolunden bir CR Clifton; bu albumlerin bir kismi Cinebook yayinevi tarafindan Ingilizceye cevrilmis durumda.

Yaraticilari olmasalar da Turk-De Groot'un damgasi buyuk seride (bu ikili bizde sanirim daha
basarili-taninmis eserleri olan Leonard - Mucit Macit ile biliniyor)

Belli bir donem ve cografyaya odaklandigi icin olsa gerek (70'ler, 80'ler Ingiltere'si) bir Asteriks ya da Redkit populerligini asla yakalayamamis bir seri. Bu odaklanma yuzunden evrenselligi iskaladigi gibi elbette onlar kadar komik de olamiyor; yalnizca Kita Avrupasi - Ingiltere arasindaki rekabet-atisma-cekememezlik, Ingiltere'ye has komik
durumlar kisitli bir kitleye hitap edebilir sonuc olarak.

Yine de bence basarili bir seri Clifton (James Bond ile Müfettiş Clouseau arasinda salinan karakterimiz).

Bu arada ulkemizde yayinlanip yayinlanmadigini kontrol etmek icin Hakan Alpin'in CR Ansiklopedisine goz attim; evet bir macerasi Milliyet Cocuk'da yer almis. Ama ilgimi ceken Alpin'in su cumlesi oldu: "Kendisine oldukca dar bir calisma alani olan Iskocya Yolu'nu secmistir" (Scotland Yard'i kastediyor olmali :) )

Ne diyelim; hos ceviri olmus :)

Kendisi hakkinda gercek ansiklopedik bilgi icin : http://en.wikipedia.org/wiki/Clifton_(comics)

11 Ocak 2012 Çarşamba

Habibi



Blankets (2003) yazar ve cizeri Craig Thompson'in son albumu Habibi gecen senenin sonunda nihayet cikti. "Habibi'nin yaratilma asamalarini zaten blogundan (http://www.dootdootgarden.com/) adim adim
takip ediyorduk ve neredeyse 700 kusur sayfalik bu grafik-roman sonunda elimizde.

Bu dev gibi kitabin hakkini verip okumayi bitirince elbette daha detayli bir yorum yazabiliriz ama soyle bir evirip-cevirme ile edindigimiz sonuclari da simdiden paylasabiliriz.

Kitap hakkindaki ilk dikkat cekici unsur elbette hacmi; simdiye dek gorduklerim arasinda -bir toplama olmayan- en hacimli CR eseri oldugunu soyleyebilirim. Ikinci goze carpan unsur ise formati; hard-cover kitabin formati bize oldukca tanidik gelecek: Arapca kaligrafisi, renkleri, suslemesi ve "altin yaldiz"lariyla klasik bir Kuran-i Kerim baskisina veya herhangi bir dini kitaba benziyor. (Bir CR icin cesur bir secim ama hikaye goz onune alindiginda cok da sasirtici degil elbette) Son olarak kitabin sayfalarinda rastegele yapacaginiz bir gezinti bile nasil bir gorsel ziyafetle karsi karsiya oldugunuzu ortaya koyuyor.

Umarim hikaye de gorsellik kadar tatmin edicidir.

8 Ocak 2012 Pazar

Panel Sinirlari


CR'da her panel bir zaman-mekan kesidini anlatir; ve bu paneller belli sinirlarla birbirlerinden ayrilirlar. Bu sinirlar da genellikle dikdortgen cercevelerdir. (Nasil bir romanin yapitaslari cumlelerse, CR'in yapitaslari, "cumleleri" de bu panellerdir)

Fakat bazi durumlarda panel sinirlari da CR dilinin unsuru haline gelir; panelleri birbirlerinden ayirma gorevinin ustune estetik amaclarla ya da bilgi iletim amaciyla klasik dikdortgen formundan uzaklasir:


Klasik bir TV ekrani seklindeki panellerle Astro City sakinleri ile birlikte olaylari TV'den izlerken...

"Astro City - Dark Ages Book3 #2"



Paradigm, Tony'i bir "boyut kapisi"ndan gozetlerken (panel sinirlari boyut kapisina donusurken)...

"Irredeemable #5"

6 Ocak 2012 Cuma

Londra Metrosu

Londra'nin en ikonik "image" larinden biri Londra Metro haritasi.

Pratikligi, renk kodlari, sehir merkezini on plana cikartmasi da oldukca kullanisli kiliyor haritayi.

Ama haritanin bugun bilinen pratik haline gelmesi oldukca uzun surmus, ozellikle 1931 haritanin tarihinde onemli bir yil. Bundan onceki haritalar -gercek cografi yapiya gore duzenlendiginden- zorlugu/karisikligi yuzunden espri konusu olurmus:








Bu kadar ikonik bir goruntunun ticari meta olarak kullanilmamasi dusunulemez elbette;
her yil uzerinde Londra metro haritasi -veya ondan turetilmis resimler- tasiyan milyonlarca obje satiliyor. (Istanbul siluetinin ticaretine yeni basladik henuz, siluetin kendisini bozuyoruz tabii ki bu arada)

Ama bardak-tabak disinda bir de sanatsal acilimi var elbette bu ikonun, daha cok ilgilendigimiz: