24 Eylül 2019 Salı

Spirou ve Fantasio Ingilizce'de

Spirou'nun Turkiye yayin macerasini Altin Madalyon forumundan yunusmeyra detaylica anlatmisti ; 1950'lere kadar uzanan oldukca eski ve karisik bir yayin hayati var Spirou'nun:


Son olarak Desen yayinlari son donem albumlerinden baslayan bir yayin yapmis (Morvan & Munuera donemi). 



O yuzden Cinebook'un Ingilizce albumlere 2009 yilinda "Tome & Janry" doneminden (yani oldukca eski albumlerden) baslamasi oldukca ilginc. Hele arada donup daha da eski albumlerden (Franquin donemi) yayinlamalari daha da enteresan.








Bunun nedeni rakipleri Asterix ve Tenten'e gore Spirou ve Fantasio'nun Ingilizce konusan dunyada hemen hemn hic bilinmemeleri, taninmamalari. Kita Avrupa'sinda oldukca meshur olan Spirou ve Fantasio'nun 2000'li yillar oncesinde dogru duzgun hicbir Ingilizce cevirisi yok.

O yuzden cizgi roman yayinciliginda kimi konularda ulkemizi cok elestirsek de sansli oldugumuz boyle noktalarin da hakkini vermek gerek. 

15 Eylül 2019 Pazar

Çizgi Dünyanın Kaçış Uzmanları

Çizgi Dünyanın Kaçış Uzmanları  *

Houdini (1874-1926) sıradan oyun kâğıtları numaraları ile başladığı illüzyonistlik kariyerinde çok başarılı olamaz önceleri, ama ilerleyen yıllarda kendine özgü kaçış numaralarına geçtiğinde çok büyük bir üne kavuşur.  Bazılarını kendisinin geliştirildiği bazılarını başka illüzyonistlerden alıp yenilediği kaçış numaraları ile hem Avrupa'nın hem de Amerika’nın en büyük şovmenlerinden biri olur. Salonları tıklım tıklım doldurur, konuk olduğu şehrin polislerine meydan okur; onlar tarafından sahnelerde kelepçelenir yahut nezarethaneye atılır ama her seferinde kaçmayı becerir. Su dolu teknelere başağı daldırılır ve seyirciden kendisi ile beraber nefeslerini tutmalarını ister. Deli gömlekleri, prangalar, türlü kilitler… Houdini’yi hiçbir şey tutamamaktadır. Hayatını ortaya koyarak yaptığı numaralar, fiziksel ve zihinsel becerinin en güzel birleşimi gösterileri basit oyun kartı numaralarının çok ötesine geçmiştir artık. 




Macera dolu yaşantısıyla da popüler kültür dünyamıza girmiştir bile, hakkında yazılıp çizilenler, bugünlerde bile çevrilen diziler-filmlerle bir ikon olmuştur. Direk kendisinden bahsedenler dışında çevrilen tüm sihirbazlı, illüzyonistli dizilerde, filmlerde ondan bir iz bulmak mümkündür. 

Çizgi roman dünyasındaki Mandrake’den başlayıp Zatana’ya, Doctor Strange’e uzanan bütün sihirbazları bir tarafa bırakalım, onlarda da Houdini’den etkiler bulmak elbette mümkün ama onun asıl hünerine, kaçış uzmanlığına odaklanalım. Akla hemen ilk gelen kaçış uzmanı elbette Batman’dir. En büyük ustalardan aldığı eğitimler sayesinde maceraları boyunca defalarca en akla gelmez, absürt, “houdiniesk” tuzaklardan, kapanlardan kolayca kurtulur. 




Özellikle erken dönem maceralarında ve meşhur TV uyarlamasında (Batman 66-68) bu tuzakların en uçuk kaçık versiyonlarını görmek mümkündür. Düşmanları hemen hemen her bölümde Batman ve Robin’i ele geçirdiklerinde kolayca öldürmek yerine özellikle büyük zahmetlere girip karmaşık mekanizmalarla tuzaklar kurmaktadır. 



Elbette kaçış uzmanlığı Batman’in geniş yetenek yelpazesinden sadece biridir, ama tam anlamıyla kaçış uzmanı olarak tanımlanabilecek çizgi roman kahramanları da vardır. Büyük usta Kirby'nin hayal dünyasının ürünü olan Mister Miracle (1971) bunlardan hemen ilk akla gelenlerden biridir. Mister Miracle sahne ismiyle kaçış gösterileri düzenleyen Thaddeus Brown artık oldukça yaşlanmıştır ama son bir gösteri yapması gerekmektedir. Bunun için denemeler yaparken Scott Free ile tanışır. Scott, Brown’ın ölümü üzerine bayrağı devralır ve Mister Miracle olarak hem kaçış şovlarına hem de kökeni yüzünden peşinden ayrılmayan kozmik düşmanları ile mücadele etmeye devam eder. Hemen her macerada bir kaçış numarası yerleştirmiştir Kirby, elbette Miracleman'in kökenlerine uygun olarak teknolojik aletlerle ve fantastik bilim-kurgu altyapısıyla süslenmiş olarak.



Ama çok bilinen Mister Miracle’dan iki sene önce İngiliz çizgi roman dünyasında (büyük usta Solano López’in çizgileriyle) bambaşka bir kaçış uzmanı doğmuştur: Janus Stark (1969). Amerikan çizgi romanlarındaki taytlı-maskeli meslektaşının aksine Stark, Victoria döneminde yaşayan biridir. 



Bedeninin doğuştan gelen elastiki özellikleri sayesinde kemikleri ve bütün vücudu (fantastik dörtlünün Reed Richards’ı kadar olmasa da) uzamakta, esnemekte böylece Stark’ı hiçbir kilit, tuzak zapt edememektedir. Bir taraftan sokak ve sahne şovlarına, Houdinivari gösterilerine, meydan okumalarına devam ederken öte yandan da suçla ve birbirinden ilginç kötülerle mücadele etmektedir. 

  


En ilginç kaçış uzmanı hikayesi ise yıllar sonra Amerika’da ortaya çıkar. Michael Chabon, “The Amazing Adventures of Kavalier & Clay” isimli bir roman yazar.  Çok beğeni toplayan roman 2001 yılında Pulitzer kazanır. Roman iki Yahudi göçmenin yaşamlarının kesişmesini ve hayat mücadelesini anlatmaktadır, Kavalier & Clay çizgi romanın altın çağında yükselen süper kahraman dalgasını yakalayabilmek için “Escapist” isminde bir süper kahraman yaratmıştır. Aslında ikilinin hikâyeleri Superman’in yaratıcısı Siegel & Shuster, ya da büyük çizgi roman üreticileri Kirby & Simon gibi gerçek yaşamdaki bazı ikililere göndermedir. 

Yarattıkları kahraman Escapist ise bir pulp kahraman olmanın ötesinde aslında bir semboldür de. Kavalier için Nazi Almanya’sından kaçışını, orada bırakmak zorunda kaldıklarını ve kimliğinin getirdiği sıkıntıları simgeleştirmektedir, Clay için de bastırdığı eşcinselliğinin neden olduğu depresyonla mücadeleyi. 

Chabon, daha sonra bambaşka bir adım atar ve Dark Horse yayınevinden aslında hiç var olmamış bu hayali çizgi roman kahramanını bir antoloji olarak yayınlar. Escapist’in sanki gerçekten 40’lı yıllarda yaratılmış bir çizgi romanmışçasına maceraları yazılıp-çizilir; kimi maceralar o dönemin estetiği, çizgileri ve renkleriyle hazırlanır. Escapist’in hikayesi de dönemin hikâye kurgusuna uygun olarak da bir süper kahraman anlatısıdır: Escapist gizli bir örgüt olan ‘Altın Anahtar’ topluluğunun kendisine verdiği anahtarla çeşitli güçler kazanmıştır (burada bir Green Lantern ya da Shazam tarzı bir dönüşüm hikâyesi görülebilmektedir). Dönemin net çizgilerle ayrılmış iyi kötü sembolizmine uygun şekilde karşılarında da ‘Demir Zincir’ örgütü bulunmaktadır. İkinci dünya savaşı bile insanlığı zincirlerle zapturapt altına almak isteyen bu tiranik örgütle özgürlük savaşçısı (bu kilitleri açan-kıran) Altın Anahtar’ın mücadelesidir.  

Mignola’dan Eisner’a çok çeşitli çizgi roman sanatçıları Escapist antolojisine katkıda bulunur. Bunlardan bir de Y: The Last Man’in yaratıcısı Brian K. Vaughan’dir ki kendisi de bu harika serinin kahramanı Yorick’i de amatör bir kaçış uzmanı olarak tasarlamıştır. 





Houdini’den ilham alan bütün saydığımız kaçış uzmanlarının aynı zamanda suçla savaşan kahramanlar olması da ilginçtir zira Houdini de hayatının son zamanlarını şarlatanlık ve dolandırıcılık yapmakla suçladığı medyumlarla, öte dünyadan haberler alıp sevdiklerini kaybedenleri dolandıran kişilerle mücadele etmeye ayırmıştır. Onların foyalarını ortaya çıkarır, yaptıkları numaraları gözbağcılık sırlarını deşifre eder. 

Çizgi roman dünyasında kahramanlar ve onları tuzağa düşüren kötüler olduğu müddetçe mutlaka panellerde bir yerlerde kaçış uzmanlığı sanatı da yaşamaya ve bizi heyecanlandırmaya devam edecektir. Belki bazen kendi yetenekleri ile bazen de dostlarının yardımı ile:


 * Maalesef bu gösteri sanatıyla uğraşan kişilere İngilizcede verilen özel ismin yani "escapist" ya da "escape artist’in birebir Türkçe karşılığı olmadığı için “kaçış uzmanı” tabirini uygun gördük. 

11 Eylül 2019 Çarşamba

Spirou'dan Tenten'e selam

Fransiz cizgi romanlarinda sikca gorulen selamlamalardan biri:

Spirou ve Fantasio'nun 40. albumu La frousse aux trousses (Fear on the tail, 1988)'de kafadar ikilimiz Nepal sinirina yoculuk eder. Elbette soz konusu bu bolge olunca Spirou'nun en buyuk rakibi Tenten'in 30 sene onceki bolgede gecen Tibet macerasini hatrilamamak imkansiz. 

Ikilinin rehberi Gorbah kendisinin iyi bir rehber oldugunu daha once genc bir yabanciyi ve kucuk beyaz kopegine de rehberlik ettigini iddia etmekte (isim vermeden). Hatta onlara meshur Yeti'yi gosteridigini de...



Tenten ve Milu'ya gonderilen bu acik selamdan sonra rehber Gorbah Kaptan Haddok'un meshur kufurlerinden biri 'Blistering Barnacles'i kullanarak iddiasinin gercek oldugunu dusundurtur okuyucuya :) 

5 Eylül 2019 Perşembe

Herge'yi Yaniltan Cizgi Roman : Yoko Tsuno


Yoko Tsuno, Roger Leloup tarafindan yazilip cizilen oldukca uzun soluklu frankofon bir bilim-kurgu serisi. Su ana dek 29 albumu cikmis durumda. Yoko Tsuno isminde bir Japon kadinin basrolunde oldugu, basrolunu bir kadinin ustlendigi ilk cizgi roman serilerinden. Bir baska benzer ornek Natasa ile birlikte ayni dergide (Spirou) ayni yillarda (70'lerin basinda) dogmus. 



Temiz cizgi ekolunun en guzel orneklerinden olan seri ayni zamanda gercekci-rasyonel temellere oturtulmaya calisilan senaryolariyla taninmakta. 

Leloup, kariyerine renklandirmeyle baslayip sonra uzun yillar Herge'nin studyosunda Tenten uzerinde calismis. Herge'nin yaninda gecirdigi 15 yilda hic karakter-insan figuru cizmedigi halde inanilmaz detayli arkaplanlar, arabalar ve ucaklar cizmis. Bu becerisini de kendi serisi Yoko'da zirveye tasidigi acikca gorulmekte. 



Yoko'nun maceralarinin gececegi yerleri -eger gercek cografyalarsa- onceden calisip, gezip arsivleyen Leloup'un resimledigi bazi paneller fotograf detaylarina sahip inanilmaz gercekci kareler. Hayranlari tarafindan biraraya getirilmis birkac ornek: 



Bu gercekcilik ve detayciligi Herge studyosunda gecirdigi tecrubeye baglayan Leloup'un Herge'den edindigi bir baska dersi ise soyle ozetlemekte: 
"Herge'nin en buyuk kusurunu da devraldim; cilginca ama kendi karakterine inanmak. Yoko'ya Herge'nin Tenten'e inandigi gibi inandim. Ve boylece okur da ona inandi."  
Ama Herge baslangicta bir kadin kahramanin cizgi roman olarak basarili olabilecegine inanmaz; Leloup'a denemesini basarili olamazsa istedigi zaman geri donebilecegini soyler. Yoko'nun yaratildigi yillarda yani 70'lerde cizgi roman dunyasinda kadin kahraman nerdeyse yok gibidir. Bu yuzden Yoko'nun rakiplerinin arasindan siyrilmasi da kolay olmamistir. Leloup, belki de bu yuzden onu siradan bir kahramandan (ornegin Tenten'le kiyaslanirsa) cok daha fazlasiyla donatmistir: Pek cok dil konusabilen Yoko bir elektronik muhendisidir, her turlu teknoloji ve bilgisayar konusunda tecrubelidir. Bunlarin ustune bir de uzakdogu sporlari konusunda uzmandir. Her klasik kahraman gibi cok cesur ve fedakardir. Ayni zamanda milletine atfedilen asiri gurur, inatcilik gibi ozellikleri de gostermekte ama ozel zamanlarda kimano giymek gibi kulturel gostergeleri de gururla sergilemektedir. 



Her Japon'un elektronikten ve kareteden anlamasi gibi bir karikaturize portre cizilmis gibi dursa da bu siradisi ozelliklerine ragmen 70'lerde Bati toplumunda bir kadin olmak -hele yabanci- olmak hic kolay degildir. Yoko kimi zaman irkci-cinsiyetci soylemlerin hedefi olmakta ama bunlari en guzel bicimde yanitlamaktadir. 



Erkek kahramanlarin kadin sidekicklere sahip olmasi gibi iki de erkek sidekicke sahiptir Yoko; serinin mizahini ureten karakter Pol ve daha aklibasinda karakter olan Vic. 

Yoko hem bir kadin hem de bir gocmen olarak 70'lerden beri ana karakter olarak cizgi roman dunyasinda ayaklarinin ustunde durmaktadir. Leloup 'un enerjisi yettigi muddetce de buna devam edecege benzer.